Safveti Ziya
15 Mayıs 1873 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Babası Ahmet Ziya bey ile dedesi Musa Safveti Paşa, uzun yıllar nazırlık ve valilik görevlerinde bulundu. Mustafa Safveti Ziya'nın çocukluğu, kardeşi Nezihe ile birlikte bir yalıda geçti. Babasının özel ilgi ve alakası ile mürebbiyelerden eğitimler alarak ilköğrenimini tamamladı. Yabancı öğretmenler tutuldu ve ikinci, üçüncü dil öğrenmeleri sağlandı.Galatasaray Lisesine gönderildi. Sonraları kaleme alacağı Yıldız Böcekleri adlı kitabında belirttiği üzere annesinden ilk kez ayrıldı ve bu ayrılıştan dolayı hüzün duydu. Bu yıllarda sanat ve edebiyat üzerine konuşabileceği dostlar edindi. Edebî zevki yine bu yıllarda şekil alıp gelişti. Arkadaşları ile birlikte yerli ve yabancı birçok eseri okuma şansı edindi. Başarılı bir öğrenci idi. Okulun Fransızca ve Türkçe bölümünde öğrenim gördü; böylece, evinde aldığı eğitimde öğrendiği Fransızcasını daha da geliştirdi. Bu dönemde okuduğu Abdülhak Hamit, Halit Ziya ve Tevfik Fikret gibi önemli isimlerin eserleri onun için önemliydi.Halit Ziya, anılarında Safveti Ziya’dan şöyle bahsetti: “O zamanın en iyi vals eden, en güzel Fransızca, İngilizce konuşan ve başarılarıyla kıskanılan gencidir.”Bilgisi, görgüsü ve yüksek tahsiliyle kısa sürede Şûra-yı Devlet azalığına tayin edilen Ziya, ilk evliliğini Sait Paşa’nın kızı Saniye Hanım’la yaptı. Ancak bu evlilik Ziya’nın değil, Sait Paşa’nın arzusu üzerine gerçekleşti. İlk edebî denemelerini bu yıllarda yapan Ziya’nın Onların Ruhu adlı hikâyesi Servet-i Fünun dergisinde yayımlandı. Servet-i Fünun döneminde çok üretken bir yazar olmakla birlikte orada kurmuş olduğu dostluk bağlarını uzun yıllar sürdürdü. Derginin kapatılmasına rağmen özellikle Halit Ziya ve Ahmet Hikmet ile dostlukları devam etti. Gazetecilikle de yakından iştigal eden Ziya, sonraki yıllarda Ziya isimli bir gazete de çıkardı.İlk evliliğinde aradığı mutluluğu bulamadı, ikinci evliliğini çok sevdiği Lütfiye Hanımefendi ile yaptı. 1924’te Ankara’ya gitti, burada Gazi Mustafa Kemal’in teşrifat müdürlüğü vazifesine getirildi. Sonraki yıllarda Prag Elçiliğine atandı ancak bu tayinden iki ay sonra 25 Temmuz 1929’da Büyükada’da kalp sektesi nedeniyle hayatını kaybetti.Yazara en çok şöhret getiren eser, kuşkusuz Salon Köşelerinde adlı eseri oldu. Salon hayatını en iyi bilen isimlerinden biri olan Ziya, bu eseriyle adından sıkça söz ettirmeyi başardı.
Eserleri:
Bir Tesadüf (1900), Bir Safha-i Kalp (1900), Salon Köşelerinde (1912), Haralambos Cankiyadis (1912), Hanım Mektupları (1913), Kadın Ruhu (1914), Silinmiş Çehreler-Bilinen Simalar (1924), Adab-ı Muaşeret Hasbihalleri (1927), Nasıl Giyinmeli? (1929), Yıldız Böcekleri (tamamlanmamış) (1908-1909), Dahilî Teşrifat Rehberi (1928).
Kaynak:
Mesut Tekşan, Safveti Ziya'nın Hayatı ve Eserleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 1993. https://www.elipskitap.com.tr/yazar/safveti-ziya/https://www.temayayinlari.com/urun/salon-koselerinde/