Charlotte Brontë

21 Nisan 1816 tarihinde İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde doğdu. Maria Branwell ile Patrick Brontë’nin altı çocuğundan üçüncüsüdür. Babası, İrlandalı bir Anglikan din adamıydı ve atandığı görev sebebiyle 1820 yılında aile Haworth köyü yakınlarına taşındı. Henüz beş yaşındayken annesi kanserden vefat etti. O günden sonra altı çocuğun bakımını teyzeleri Elizabeth Branwell üstlendi.

1824 yılında babaları, üç kardeşiyle birlikte Charlotte’u bir okula gönderdi ancak bu okul sağlıksız koşullara sahipti. Ertesi yıl, bu okula giden ablaları Maria ve Elizabeth tüberkülozdan öldü. Bunun üzerine baba Patrick, Charlotte ve Emily’yi okuldan aldı. Sonraki yıllarda, bu okulun Charlotte’ta bıraktığı kötü tesir Jane Eyre adlı eserinde tezahür edecekti.

Kendinden küçük kardeşlerine karşı anaç bir tavra bürünen Charlotte, bilinen ilk şiirini 13 yaşında yazdı. Edebiyata olan ilgisi de bu yıllarda kök saldı ve hayal gücü son derece işlekti. 1831 ve 1832 yıllarında eğitimine Mirfield’da bulunan Roe Head adlı okulda devam etti. 1833’te Wellesley takma adını kullanarak The Green Dwarf’u kaleme aldı.

1835 ila 1838 yıllarında, eğitim gördüğü Roe Head’e bu sefer öğretmen olarak döndü. Bu yıllarda yalnız ve mutsuz olan Charlotte, bir dizi melankolik şiir yazdı. 1836 yılının Aralık ayında ünlü şair Robert Southey’e edebî kariyerini teşvik etmesi amacıyla bir mektup yazdı. Ancak Southey, bir kadın olmasını sebep göstererek Charlotte’un bu mektubuna olumsuz cevap verdi.

1839’dan itibaren iki yıl boyunca Yorkshire bölgesinde mürebbiyelik yaptı. 1842 yılında kardeşi Emily ile beraber bir yatılı okula girmek adına Brüksel’e gitti. Öğrenci olarak katıldıkları bu okulda daha sonra Charlotte İngilizce, Emily ise müzik öğretmenliği yapmaya başladı. Aynı yıl teyzeleri Elizabeth’in ölümü üzerine bir süre İngiltere’ye dönmek zorunda kaldı. Daha sonra Brüksel’e ikinci kez gitse de Charlotte burada mutlu zamanlar geçirmedi ve 1844 yılında Haworth’a geri döndü. Brüksel’de geçirdiği zamanlar, Profesör ve Villette adlı eserlerine ilham oldu.

Sonraki yıllarda İngiliz edebiyatında “Brontë kardeşler” olarak nam salan Charlotte, Emily ve Anne, isimlerinin baş harflerini kullanarak yarattıkları mahlaslarla (Currer Bell, Ellis Bell, Acton Bell) müşterek bir şiir kitabı yayımladılar. Bu teşebbüsleri sükse yaratmasa da Brontë kardeşler yazmaktan hiç vazgeçmedi.

Charlotte ilk olarak Profesör adlı eserini kaleme alsa da bu eseri ölümünden ancak iki yıl sonra yayımlanabildi. Jane Eyre ise 1847 yılında okuyucuyla buluştu ve yenilikçi tarzıyla yazarına haklı bir şöhret kazandırdı.

Diğer yandan aile üyelerinin peş peşe vefat etmesi Charlotte’u çok sarstı. Eylül 1848’de erkek kardeşi Branwell, Aralık 1848’de Emily ve Mayıs 1849’da Anne tüberkülozdan hayatlarını kaybetti. Yaşadığı kederle başa çıkmanın bir yolu olarak yazmaya devam eden Charlotte, Shirley adlı eserini Ekim 1849’da yayımladı. Özellikle Jane Eyre’in başarısı, yayıncısı tarafından Charlotte’un Londra ziyaretleri yapmasına vesile oldu. Bu ziyaretler sırasında birçok isimle tanıştı ve çevresini genişletti.

1854 yılının Haziran ayında, babasının yardımcısı Arthur Bell Nicholls’la evlendi. Hamileliği sırasında 31 Mart 1855’te vefat etti. Tam olarak teşhis edilmese de ölüm sebebi tüberküloz, tifüs ya da hamileliğinde yaşadığı rahatsızlık olarak gösterildi.

Yazarın Kitapları